'' RUHUNUZA

İYİ BAKIN...''

YAŞAMI ŞİKAYET ETMEMELİ, GEÇMİŞİN HAMALLIĞI YAPILMAMALI

İçinde bulunduğumuz çağ bizleri hızlı yaşatıyor. Fakat pademi süreci istem dışı yavaşlattı ve içsel muhasebemizi başlattı. Günlük yaşamda kendimizi kaptırdığımız bu hız ile belki de kendimizden uzaklaşıyoruz, kendimizi kandırıyoruz farkında olmadan.

Ne yazık ki hep şikâyet ediyoruz, bile isteye geçmişin hamallığını yapıyoruz, mutsuzluğu tercih ediyoruz, geçmişte yaşanan sorunlardan beslenip onlara sıkı sıkı tutunuyoruz, sahip olduklarımızı görmeyip; sahip olamadıklarımızın ardında tüketiyoruz ömrü

Vel hâsıl şükrü unutuyoruz.

Hayatın artılarına bakmak lazım, eksilerine çok takılmak mutsuzluk ateşini bile isteye canlı tutmaktır. Sürekli şikâyet etmenin insan yaşamına katkı sunmayacağını, geliştirmeyeceğini unutmamak gerekir. Şikâyet etmekten beslenen insan yaşamdan tat alamaz. İnsan daha huzurlu bir ömür için yaşamın olumlu yönlerine odaklanmalıdır.

Hayattan tat alamayan insanın tat alamayışı kendisiyle sınırlı kalmaz, yakınındakileri de sıkmaya, yormaya ve kendisinden uzaklaştırmaya başlar. İşte asıl o zaman o insanın yalnızlığı başlar. İnsan sahip olduklarını görmeli ve onlara sıkıca bağlanmalıdır. Yaşanan her sorunda çözümün ardından gitmeyi düstur edinmek için hayata çözüm odaklı yaklaşmalı ve hayatı doğru okumalıyız. Bu noktada bir kıssadan bahsetmek isterim. Bir zat ayağındaki ayakkabıların eskidiğinden, onu rahatsız ettiğinden şikâyet ederek yürüyormuş. Karşıdan gelen ayakları olmayan, bastonla yürüyen bir adam görmüş. Kendinden, şikâyetinden utanmış ve şükür yolunu tercih etm